16 Eylül 2017 Cumartesi

Satılık Yağlı Boya Tablolar

Satılık Yağlı Boya Tablolar-4

Tüm Tablolar Teklife Açıktır


Kod:İRM-023
80 x 60




Kod: ÖMR-029
45 x 45



Kod: ÖMR-019
80 x 60


Kod: İRM-033
50 X 35


Satılık Yağlı Boya Tablolar

Satılık Yağlı Boya Tablolar-3

Tüm Yağlı Boya Tablolar Teklife Açıktır

Kod: RYH-042
50 x 60


Aşağıdaki tabloların ölçüleri üzerlerinde yazılıdır.











Satılık Yağlı Boya Tablolar

Satılık Yağlı Boya Tablolar-2

Tüm Yağlı Boya Tablolar Teklife Açıktır

Kod: LTF-025
40 X 60



Kod: LTF-032
50 X 60


Kod: LTF-028
50 X 60

Kod: LTF-0027
50 X 70


Satılık Yağlı Boya Tablolar

Satılık Yağlı Boya Tabllar-1
(Tablolar teklife açıktır)


Kod: SLMZ-020
50 X 100


Kod: SLMZ-027
40 X 60



10 Ocak 2016 Pazar

SON 50 YILIN EN ÖLÜMCÜL HASTALIĞI: DOMUZ GRİBİ

''İnfluenza H1N1'' yani, DOMUZ GRİBİ

Dünya sağlık Örgütü tarafından "geniş çaplı salgın" olarak tanımlanan "İnfluenza H1N1" yani domuz gribi, son 50 yılın en önemli salgını olarak kabul ediliyor.


DOMUZ GRİBİ ile ilgili Sağlık Bakanı MEHMET MÜEZZİNOĞLU 'nun yazısını  en sağlıklı kaynak olduğunu düşünerek buraya aktarmayı uygun buldum.



Bakan Müezzinoğlu, Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen “AK Parti 24. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı”na katıldı. Toplantı öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Müezzinoğlu, sorular üzerine domuz gribi ile ilgili açıklamalarda bulundu. 
Açıklamalarında önce hastalıktan ölen vaka sayılarına değinen Bakan Müezzioğlu, “Panik yapmayın'' cümlesini tekrar söylüyorum şuan itibari ile sadece domuz gribi teşhisi ile ölen vaka sayımız 2. Vefat edenlerden, böbrek yetmezliği, kardiyolojik hastalıklar gibi 65 yaşın üzerinde olup da ilave hastalıkların da olduğu ve H1N1 teşhisi koyduğumuz vaka sayısı 12’dir. Dolayısı ile vefat edenlerin hepsini H1N1’den vefat etmiş gibi kamuoyuna deklare etmek ve paniğe sebep olmak doğru değil. Neticede 83 yaşındaki bir annemizin zaten böbrek ve solunum sistemi ile ilgili sorunları var. Bu arada bir glibal enfeksiyon bu H1N1’de olabilir, başka bir bakteriyel enfeksiyonda olabilir. Dolayısı ile hadiseyi kamuoyunun bu şekilde değerlendirmesi gerekir kamuoyunun. Ama biz viral enfeksiyonlar, glibal enfeksiyonlar anlamında kamoyunun özellikle çocuklar adına annelerin, babaların hijyen açısından tedbir almalarını, sağlıklı beslenmelerini, sulu gıdalar almalarını tavsiye ediyoruz bütün vatandaşlarımıza. El ve ağız sağlığımıza ne kadar dikkat edersek direncimizi düşürecek şeylerden ne kadar uzak durursak, bir de sağlıklı beslenme ve ortamın temiz havasına ne kadar dikkat edersek, inanıyorum ki viral enfeksiyon salgınlarının etkilerinden o kadar az etkileneceğiz” diye konuştu.
“BİZ GEREKLİ İLAÇLARI DA HASTANELERİMİZE VE TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZLERİMİZE ÜCRETSİZ OLARAK TESİS EDİYORUZ”
Hastalığa karşı önlem olarak kullanılan grip aşılarının ecza depolarında ve hastanelerde olmadığı yönündeki bir soru üzerine ise Bakan Müezzinoğlu şunları söyledi:
“Şuanda grip aşısı ile en ufak bir sıkıntımız söz konusu değil. Sağlık Bakanlığı olarak bu konuda Devlet Hastanelerine ve Toplum Sağlığı Merkezlerine dağıtılması gereken ilaçları dağıttık. İlaç bulunmuyor diye bir şey bugün söz konusu değil. Ama zaten ilacı olan bir hastalıkta değil, bu yardımcı destek tedavisi veya koruyuculukta kısmen destek sağlayan bir alan aşılama. Yoksa yüzde yüz koruyuculuk söz konusu değil aşı ile bu bütün gripler için aynı. Çünkü her sene gripler şekil değiştiriyor, onun için bu anlamda biz aşıyı tedavi amaçlı değil, tedbir amaçlı tavsiye ediyoruz. Biz gerekli ilaçları da hastanelerimize ve Toplum Sağlığı Merkezlerimize ücretsiz olarak tesis ediyoruz”.

KAYNAK:   www.ntv.com.tr 

12 Şubat 2015 Perşembe

Sibel Meriç ve yine Göğüs Frikiği :)))

Tabii ki Kaza Değil...


Sibel Meriç, verdiği frikik ve şuh hareketleriyle Okan Bayülgen'i bayağı terletti :))
İşte Videosu






1 Şubat 2015 Pazar

Sahibinden, Eşcinsel Olduklarına Dair İtiraflar.

Konuya ilk önce son zamanlarda gündem olan kızımızla başlayacağım.

Senem Kuyucuoğlu
Uyuşturucu kullanımıyla ve internete sızdırılan skandal fotoğraflarıyla gündeme gelen 19 yaşında güzellik yarışmalarında derece almış 24 yaşındaki bir model. 


                                                   
Hülya Avşar'ın programında konuşan 
Senem Kuyucuoğlu: 
''Aşkın cinsiyeti yoktur.''




'' Ben ruha aşık biriyim. Bana göre aşkın cinsiyeti yoktur. Cinsiyetin çok fazla önemi yok. Bu kadın, bu erkek deyip bir şey hissetmiyorum.''






Barbaros Şansal
Eğitim seviyesi oldukça yüksek olan ünlü tasarımcı Barbaros Şansal, Yıldırım Mayruk'un asistanı olarak çalışmış, tevazu göstererek kendisine ''Terzi Yamağı'' yakıştırması yapmıştır.


Ünlü tasarımcı ve modacı, katıldığı Okan Bayülgen'in programında, bir seyricinin:
''Herkes orada ahkâm kesiyor, masadakilerden hangi biri ''Eşcinsel''
olduğunu itiraf edebilir?''sorusuna 
                                    Şansal, ''BEEEEN'' diye atıldı. 
              

''Türkiye Büyük Millet Meclisinde Üst düzeyde çalışan evli ve çoluğu çocuğu olan bir arkadaşım, kadın kıyafetleri gibi gece dışarıda dolaşıyor.

Şöyle bir durum var. Türkiye'de eşcinselliğin ne olduğunu anlamak için, gece çıkın kentinizin parklarına orada gördüğünüz bazı         adamlar, birbirlerine yemek tarifi ya da  iğne oyası tarifi vermiyorlar''                                      

CEMİL İPEKÇİ

İngiltere'de Royal Academy Of Art (Kraliyet Sanat Akademisi)'den mezun olan Cemil İpekçi, Türkiye'de önemli Moda evleri açarak sanat hayatında önemli bir kariyer elde etmiş ünlü bir modacıdır.







Bir TV programında ''Ben doğuştan Gay'dim, sonradan olunmuyor.'' Diye itiraf etti.





Yine başka bir haberde Cemil ipekçi,
''Ben muhafazakâr bir Eşcinselim, bu tercihimi de 19 yaşımda ailemle paylaştım.
''Ben bir erkekle beraber oldum, cinsel tercihim de bu.'' dedim.




Bunlar sahibinden açıklamalardı. Tabi bu arada sanat dünyasından toplum baskısı yüzünden ''Evet ben eşcinselim'' İtirafı yapmayan ünlülerimiz de var.
Tarkan, Fatih Ürek ,Kuşum Aydın, ve zamanında lakabı ''Kızoğlankız'' olan Yılmaz Morgül.
Ayrıca Erol Köse'nin Twitter'de yaptığı açıklamalar da şaşırtıcı. Ona göre Bedia Akartürk, Cansever, Selda Bağcan Lezbiyenlermiş. Fikret Hakan, Halil Ergün ve Özcan Deniz de, eşcinseller arasındaymış. Sanat dünyasının içinde bunların bilindiği, fakat toplumdan gizlendiği konusuna değindiğini söylüyor.
Saydıkları isimler arasında Özcan Deniz'den Erol Köse'ye öyle bir cevap geldi ki yenilir yutulur cinsinden değildi.
Özcan Deniz: ''Sevgili Erol Köse. Umud edebiliyor olabilirsin ama üzgünüm, değilim. Bir gün erkeklerden hoşlanmaya başlarsam önce senden başlayacağım işe, sözüm söz!''

Huysuz Virjin ise, kendisi gey olduğu halde, ''İbneleri sevmem, hiç güven olmaz onlara'' diyormuş :))) 
Burada bir not düşeyim: İbne kelimesi arapçaymış ve ''Küçük kız'' anlamına geliyormuş.

Metin Akpınar'ın gey olduğunu taaaa.. 1980 li yıllarda bir gazetede okumuştum. Zaten oyunlarında da gey rolünü hep o üstlenirdi :))
Gazetede aynen şöyle yazıyordu. ''İkili Şovmen, ikisinin de isimlerinin içinde ''i'' harfi var, birbirleriyle ilişki yaşıyorlar.'' Sonraları ise, internette bir yazıda kadın rolünü oynayanan Metin Akpınar olduğunu öğrendim.:)))

Halil Ergun'un da gey olduğunu bir çok yerlerde okumuştum. Gerçi kendisi gey olmadığı konusunda bir açıklama yapmıştı. Sinema sanatçısı bir televiyon programında, ''Oyumu Akparti'ye verdim'' demesi üzerine, Tuğba Özay'ın ''Halil Abi herkese vermiş'' gafını da unutmadık :))

Ünlü Gey'lerin evlenerek ya da kadınlarla çıkarak boy resimler vermeleri de kamuflaj olarak yorumlanıyor.
Bu arada bir hatırlatma yapayım. Erol Köse attığı bir Twitter da Kemal İmirzalıoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ hakkında yazılan gey iddiaların yalan olduğunu belirtti.
GayMag diye bir gey dergisi çıkmış. Kapak resmi olarak Murat Boz ile anlaşmışlar. Ama son anda Murat Boz vazgeçmiş. Murat Boz'u kapak resmi olarak kullanmak istemelerinin sebebi gey olduğundan değil, geylerin Murat Boz'dan bir erkek olarak çok hoşlanacaklarıymış. Geylerin en çok okumak istedikleri ünlü ise Tarkan mış :))

Açıkçası ben geyleri seviyorum. Bir kaç kere karşılaşıp sohbetim de olmuştur onlarla. Çok harbiler. Ama bir o kadar da tehlikeli olabiliyorlar. Damarlarına basmayacaksınız onların. Hemen erkekleşiveriyorlar. Anlattıklarına göre, erkekler de onlardan tırsıyorlarmış. :)))
Aslında Gey olmak ya da lezbiyen olmak onların suçu değil. Doğuştan öyleler. İşte kader dedikleri olay bu. Onları küçümsemek, ötekileştirmek haddimize düşmez diyorum.
Ama diğer bir yandan, çoğu insanların ''NORMAL'' bir insan olduklarına dair şükretmeleri gerektiğine inananlardanım. Çok Şükür...

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere..



30 Ocak 2015 Cuma

Allah, Evrendeki Canlılara Adaleti Reenkarnasyon İle Sağlamış.

Misafir olarak katıldığım bir toplantıda, Reenkarnasyon üzerinde konuşuldu. Çok geniş bir konuşmaydı.

Sizlere elimdem geldiğince oradaki konuşmalardan aktaracağım.
Konuşulanlara göre, Reenkarnasyonun var olduğunu anlatan aşağıdaki sözler ve ayetle başlıyorum.

MEVLANA CELALEDDİN RUMİ:
''Ben de cansız varlıkken öldüm, yetişip gelişen bir bitki oldum. Bitkiyken öldüm, hayvan biçiminde tezahür ettim. Hayvanlıktan geçip öldüm, İNSAN OLDUM. Öyleyse ölümden korkmak niye?'' 

''Taştım, topraktım, ot oldum. Çiçek oldum, böcek oldum,hayvan oldum, İnsan oldum, sonra da ışık olacağım.''

YUNUS EMRE:
''Ete kemiğe büründüm, Yunus olarak göründüm. Her dem yeni doğarız, bizden kim usanası''

Ve KUR'AN'da Reenkarnasyonla ilgili  2-3 ayet olduğunu söylediler.. Sadece 1'ini not edebildim. Vakıa suresinin 60 ve 61. Ayetleri. Eve gelince bu ayetleri internette araştırdım ve buldum. Manası ise şöyle:
''Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz taktir ettik. Bizim önümüze geçilmez.''

HZ.MUHAMMED:
''Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz, öyle dirilirsiniz.''

Reenkarnasyon, öldükten sonra ruhun tekrar bedenlenip dünyaya geliş-gidişidir.
Her gidiş ve gelişlerimizde deneyimler kazanıyoruz ve pişiyoruz. Yani yine Hz. mevlana'nın bir sözü gibi:
''Handım, Piştim,Yandım''

Ve Dünyaya her geliş gidişlerde geçmişi hatırlamaz, ama hafızalarda kırıntılar kalırmış. Zaman zaman bu kırıntılar devreye girermiş. ''Ben bu eve daha önce gelmiştim.'' ''Ben bu olayı daha önce yaşamıştım.'' gibi.

Reenkarnasyonun Dünyada canlılara adalet sağladığı (ki bu benim hep kafamda bir soruydu)
''Neden bazı insanlar sakat doğar? Neden bazı insanlar Zengin bir ailenin çocuğu olarak doğar? Haksızlık bu!
Neden Dünyayı paylaştığımız canlılar arasında ben insan olarak geldim, diğerleri ise bitki ve hayvan olarak? Neden ben Erkek olarak değil de kadın olarak dünyaya geldim? Gibi..gibi sorularım vardı.
Burda işte Hz. Mevlana'nın sözü yine devreye giriyor: ''Taştım, topraktım, ot oldum. Çiçek oldum, böcek oldum,hayvan oldum, İnsan oldum, sonra da ışık olacağım.''

Tüm canlılara haksızlık olmasın diye yüce Yaradan, Reenkarnasyonla adaleti sağlamış.
İnsanlar yürüyüp koşarlarken; bazı insanlarımız, tekerlekli sandalyede bu eylemlerini tamamlıyorlar.
İnsanlar güneşi görürken, bazı insanlarımız karanlıklar içinde yaşamlarını tamamlıyorlar.
Bazı insanlar  zengin olarak doğarlar,varlık ve refah içinde yaşarlar. Bazı insanlar fakir olarak doğar, çok çalışsalar da sefalet ve fakirlik içinde yaşamlarını tamamlıyorlar. 
Bazılarımız Güzel doğar, bazılarımız ise çirkin.
Ve bunun gibi bir çok örnekler.

Aslında bir çok konulara değinilmişti o toplantıda. Hümanizm v.s. gibi. Keyfim olursa, ileride sizlere Hümanizm ile ilgili verilen hoş bir örneği anlatacağım. Çok etkilenmiştim.
Şimdilik bu kadar, sağlıkla kalın.


29 Ocak 2015 Perşembe

2015 İlkbahar-Yaz Modası- Blugirl'den

Dünyaca Ünlü marka
Defilesinden

Bence özellikle gençlerin 2015 İlkbahar-Yaz modası diyorum. 
Tabi fiziğine güvenen ve gençlere taş çıkartan orta yaş grubu bayanlarımızın da bu giysilerin hakkını vereceğini biliyorum.
Harika modeller, harika renkler, harika desenler, muhteşem dokunuşlar. 
Haydi şimdi birlikte inceleyelim arkadaşlar.
(Resimlerin üzerine tıklayarak büyük halini görebilirsiniz)


























Tasarımcı
ANNA MOLINARI


Umarım beğenmişsinizdir. Valla ben bayıldım. Kadının emeğine sağlık diyorum.
Erdem Moralıoğlu'nun tasarımlarını da yayınlayacağım.
O olmasa olmaz benim için. Kendisi dünyaca ünlü VUGUE dergisine kapak olmuş tek Türk tasarımcı. Bakalım o neler hazırlamış 2015 ilkbahar-Yaz sezonu için. 
Görüşürüz...

27 Ocak 2015 Salı

Alexis Tsipras ( Αλέξης Τσίπρας ) Aleksis Çipras


 ALEXİS TSİPRAS
Alexis Çipras

TEBRİKLER!
KOMŞUMUZ YUNANİSTAN'DA SOL KAZANDI.
CHE'NİN VERSİYONU ÇİPRAS

                                    Şu benzerliğe bakar mısınız?      















CHE hayranı olan ben; televizyonda Tsipras'ı görünce, bir an onun gözlerinde CHE'yi gördüm. Hemen internetin başına geçtim ve eski resimlerine ulaştım. Müthiş bir benzerlik.
Gerçi eski resimlerinden, onun da CHE'ye hayran olduğu görülüyor. Saçlar, sakallar bıyıklar...
Aşırı solcu ve de Ateist.Üstelik de Asi. Al sana CHE modeli. :))

Neyse, gelelim Komşumuz Yunanistan'a.. kıskanmadım desem yalan olur. Alexis Tsipras ile doğru bir seçim yaptıklarına inanıyorum. Az kemer sıkmadılar onlar da. Ve az çekmediler. 
Ülkeleri adına hayırlı olsun diyorum.




25 Ocak 2015 Pazar

DRY MARTİNİ Kokteyl ve Hazırlanışı

DRY MARTİNİ

KOKTEYL
Entellektüellerin İçkisi





Entellektüellerin içkisi diyorum çünkü bir gazeteden okumuştum; edebiyat, sanat ve siyaset dünyasındaki kişilerin favori içkileriymiş. Roosewelt, Kenedy, Churcill, Kruşçev, Nixon gibi önemli siyaset adamları bu İtalyan içkisini pek de severlermiş. Martinilerini hazırlatırken, ölçüleri farklı tutarlarmış. Kiminin Vermut ile Cin beraberliğinin ölçüsü 7/1 miş, kiminin 1/1, kimininse 2/1 miş. (Burada az olan ölçü tabiiki Vermut) Bazısı, Vermutu sert buzlarda iyice karıştırır sonra Vermutu süzer, üzerine Cin'i öyle koydururmuş. Buz o kadar sert olmalıymış ki suyunu salmasın. Bazısı ise, 1 kaşık Zeytin suyu ilave ettirirmiş. Çalkanıp ya da karıştırılarak hazırlanması yine seçenekleri arasındaymış.
Martini için söylenmiş bir söz: 1 kadeh yeterli, 2 kadeh çok fazla, 3 kadeh insanı masa altına yuvarlar. :)))
Artık Martini'nin ayarı bence içicinin damak tadına kalmış gibi. Vermut'u ister 1/1, ister 7/1 ölçü kullanın.
Biz bu durumda en iyisi orta hafif olan tarifini verelim.


MALZEMELER

1/2 ölçek Vermut
2 ölçek Cin
Arzuya göre bir tatlı kaşığı zeytin suyu
1 sade ya da dolma yeşil zeytin
Buz


HAZIRLANIŞI
Martiniyi hazırlayacağınız bardağa önce sert buz kalıplarını koyun, üzerine ölçü olarak yarım likör bardağı Vermut'u dökün. Bir kaşık yardımıyla iyice karıştırın. Buz ile Vermut iyice özdeşleşsin. Sonra 2 ölçek Cin'i ilave edin ve yine iyice karıştırın. Arzuya göre varsa 1 tatlı kaşığı zeytin suyu 
ilave edin, karıştırın. İşlem tamam.
Önceden buzdolabında soğutulmuş martini bardağına hazırladığınız Martini'yi dökün ve 2-3 yeşil zeytini içine garnitür olarak sallayın :) 


Bu kadaaaar.. :))

AFİYET ŞEKER OLSUN ENTELLEKTÜEL ARKADAŞLARIM :))))


                               





BLOODY MARY Kokteyl Hazırlanışı ve Hikayesi

Dünyaca ünlü
BLOODY MARY
KOKTEYL

Akşamdan kalmalara bol ve keskin baharatları nedeniyle 
uyarıcı etkisi yapan içki

Bloody Mary, ilk olarak Fransa'da 1921 yılında
Paris'te bulunan bir Barın (Harry's New York Bar) Barmeni tarafından hazırlanan içkidir. Barmen, daha sonra bu içkiyi farklı malzelerle daha da  geliştirerek Amerika'ya taşıdı. Bloody Mary 1933 yılında artık bir Amerikan içkisi olmuştur. İsmini değiştirmeğe kalkılsa da, Barmen buna izin vermemiştir.  Adı Bloody Mary'dir, ismini de İngiltere ve İrlanda Kraliçesi olan I.Mary'den almıştır. 
I.Mary, Protestanları canlı canlı yakarak öldürtmüş,
adı bu nedenle ''Bloody Mary'' 
Yani ''Kanlı Mary'' olarak anılmıştır.
(Ben bu içkiye ''Kanlı Nigâr'' derim hep)


İngiltere ve İrlanda Kraliçesi I.Mary
Nam-ı diğer Bloody Mary



Bloody Mary, ilk defa Paris'te bulunan bu Bar'da, bir Barmen tarafından hazırlanmıştır

Şimdi gelelim Bloody Mary'nin hazırlanışına. Belki şaşıracaksınız ama, bir nevi acılı sebze çorbasını andırıyor :)))

MALZEMELER
Votka
Domates suyu
Taze sıkılmış Limon suyu
Worchestershire Sosu (Büyük marketlerde bulunur)
Acı sos
Karabiber (beyazı olursa daha leziz olur.
Tuz
Süslemeler için arzuya göre
Kerevis sapı ya da yaprağı
Salatalık
Chery domatesi
Yeşil zeytinler

Şimdi Hazırlıyoruz:
(Ben yaptım, içtim, feleğimi şaşırdım!)
Uzunca bardağa buzları koyun ve üzerine tuzu, karabiberi 
serpin


2 damla Acı sos (acı olmasını istiyorsanız, miktarını artırabilirsiniz.
Bir miktar Worchestershire sosu (olmazsa olmaz)

Limon suyu (1,5 cl)
ekleyin

Votka (4,5 cl)
ilave edin..



Kaşıkla iyice karıştırın. Baharatlar erisin. 
(Bu kokteylde Blender kullanılmıyor ya da çalkalanmıyor.)

Tekrar bardağın alabileceği kadar buz ekleyin.

İsminin hakkını veren domates suyunu alabildiği kadar bardağa  ilâve edin.
kaşıkla tekrar karıştırın.

Üzerini arzuya göre salatalık, kürdan saplanış chery domatesi, 
kereviz sapı ya da dalı, kürdan saplanmış yeşil zeytinler
gibi sebzelerle süsleyebilirsiniz.


Hatta, bir çay tabağına koyacağınız siyah-beyaz karabibere
ağzı limonla sıvazlanmış bardağı batırıp, hoş bir görüntü ve değişik tat ekleyebilirsiniz.
Ve Bloody Mary'niz hazır.
AFİYET ŞEKER OLSUN :)))