8 Ağustos 2010 Pazar

Kişiye özel çıplak fotoğraf çeken biri..

Ayşe Arman ile yapmış olduğu bir reportajda;
Deniz Baykal, onun çıplak resmini en çok çekmek ünlü isimmiş.
''Farklı alanlarda star olmuş isimlerden çekmek isterdim. Siyaset Dünyasından Deniz Baykal'ı mesela. Sayın Baykal bana poz verseydi eğer, onun 'çarşaf açılımı' hamlesini de daha inandırıcı bulabilirdim.''



Birçok ünlü isimlerin çıplak fotoğraflarını da çektiğini belirten Yönetmen Fotoğrafçı İsmail Necmi, ''yaşlandığımızda  iyi  yıllara  ait  bir iki  hoş ve  seksi fotoğrafımızın olması, neden kötü olsun?''
diyor.
Çıplak resminizi çektirmek istediğinizde, bu siteden kendisine ulaşıyor  www.ifidare.com  ve şartları okuyorsunuz.  Şartlar  kafanıza uyarsa,  başvuruyorsunuz. 
İyi çekimler...
                                         Reyhan Garip

                                                                                                                                     

'KALDIRILSIN' diye en çok şikayet alan dizi, nedense en çok izlenen diziydi..


RTÜK'ün raporuna göre ''Türk aile yapısı ve ahlaka aykırı'' gerekçesiyle en çok şikayet edilen dizi, bu program türündeki şikayetlerin yüzde 53'ünü tek başına  'Aşk-ı Memnu' oldu. Diğer yandan ise, bu dizi her nedense reyting listelerinin en başlarında yer alıyor. Hatta o 'ayıp' dediğimiz ve çoluk çocuğumuzun yanında seyrederken utandığımız o sahnelerde rekor kırıyor, zirve yapıyor.

Hem izliyoruz, hem de şikayet ediyoruz. Gözlerimizi kapatıyor, parmaklarımızın arasından bakıyoruz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? 
Rahmetli Turgut Özal'ın, o dönemlerde yayınlanan bu tarz programlar için gelen şikayetler üzerine şu sözleri söylediğini hatırlıyorum: ''İzlemeyi istemediğiniz programları, elinizin altında bulunan kumanda aletiyle değiştirin, başka kanalda, başka bir programı izleyin. İş Bu kadar basit!''                                  
                                                                                                                                                           Reyhan Garip

''Babanıza eşcinsel olduğunuzu nasıl açıkladınız?''

1967’lerin Türkiyesi’nde babasının karşısına çıkıp 
“Ben eşcinselim” deme cesaretini göstermiş aykırı adam.  

Babam Nejat Tokay jinekologdu. Çok çapkın bir adamdı. Ben 8 yaşındayken annemle ayrıldı. Sonra dört kez daha evlendi. 36 yaşında öğrendim ki, Yunanlı sevgilisinden bir oğlu daha varmış. Bu kardeşim, çok geç yaşta babasının Türk olduğunu öğrendiği için, bütün ailesinden nefret etmiş. Bizimle görüşmüyor.



Babam benim cinsel tercihimi çok kolay kabul etmiş olsa bile, küçüklüğümde  epeyce bir savaş verdi.


Baleye yazıldım, baleden aldı “Erkek çocuk bale yapmaz” diye... Piyanoya başladım, piyanoyu bıraktırdı. Ama hiç unutmadığım şey “Erkek çocuklar bebekle oynamaz” diyerek, 9-10 yaşında bütün bebeklerimi camdan atmasıydı. Babamı öldürebilirdim, çünkü mankenlerim gitmişti. 
Ben onlarla kızların oynadığı gibi oynamıyordum ki, üstlerine giysi dikiyordum.
 19-20 yaşındayken, babamı karşıma alıp bir erkekle birlikte olduğumu söyledim. Ne hissettiğimi sordu. “Kendimi buldum, baba” dedim. “Dört duvar arasında ne yaptığın değil, hayatta ne yaptığın beni ilgilendiriyor” dedi Bu yaşıma geldim, bu cümle benim için, hâlâ hayatımın en önemli cümlesidir. 
(Vatan-Ayşe Aydın reportajından bir alıntı)