18 Ağustos 2010 Çarşamba

İnterneti en çok erkekler kullanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2010 Yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması Sonuçlarınına göre, İnterneti En Çok Erkeklerin Kullandığını Ortaya Koydu.

Hanelerin yüzde 41.6’sının internet erişim imkanına sahip olduğu Türkiye’de, bilgisayar ve internet kullanımı en çok 16-24 yaş grubunda görülürken, tüm yaş gruplarında erkeklerin interneti daha fazla kullandığı görüldü. 

Hakim Osman Kaçmaz "Bu Başbakan padişah gibi maşallah. Yani eskiden padişahlar bile demokrattı.''

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz Başbakan Erdoğan'ı padişahlıkla suçladı. Kaçmaz, bir gazetecinin Başbakan Erdoğan'ın dün yaptığı konuşmada, "Bu ülkede Başbakan ve Cumhurbaşkanı hakkında dava açma cüreti gösterildi" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine BDP'li Baydemir in daha önce basına yansıyan sözlerine atıfta bulunarak, bunların cüret olduğunu söyledi.

Kaçmaz, "Ben hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyeti hükümetine git demedim. İkinci bayrak tartışmasını hiç açmadım. Cüret bunlardır. Eğer biri cüret etmişse bunlara karşı mücadele etsin, yargıya karşı değil. Ben yargıç olarak kararı veririm, üst mahkemeye gider onanır, bozulur. Herkes attığı imzadan sorumludur" dedi.

Başbakan Erdoğan'ı padişah gibi olduğunu söyleyen Kaçmaz,
"Bu Başbakan padişah gibi maşallah. Yani eskiden padişahlar bile demokrattı. Bizdensiniz, sizdensiniz. Yargıyı ikiye böldüler. Kimin sayesinde böyle oldu" şeklinde konuştu
 

Karayılan’ın sözleri gündeme bomba gibi düşerken ateşkes ve referandumla ilgili yeni açıklamalar yaptı...


PKK nın referandum kararının neredeyse sonucu tayin edecek bir düzeye geldiğini ileri süren Karayılan, "Eğer biz şu anda savunma savaşını etkili bir biçimde sürdürmüş olsaydık evetçilerin kaybedeceği kesindir" iddiasında bulundu.
  
Boykot kararında Kürt halkının kendi çıkarına bir gelişme olması durumunda değişiklik olabileceğini ima eden Karayılan, açıklıkla bu işin bir pazarlık ve siyaset konusu olduğunu söyledi.
Karayılan şunları söyledi:

"Türkiye siyaseti için önem kazanan referandum sürecinin belirlenmesinde hareketimizin rolü çok önemlidir. Neredeyse sonucu tayin edecek bir düzeye gelindiği açık ortadadır. Eğer biz şu anda savunma savaşını etkili bir biçimde sürdürmüş olsaydık evetçilerin kaybedeceği kesindir. Bizim eylemsizliği ilan etmemiz bir denge oluşturmuş durumda. Aynı zamanda bu AKP’nin eğer varsa bir samimiyeti adım atmasının koşullarını yaratmıştır.
Boykot kararı ise ayrı bir şeydir. Doğrudan tarafların kaybetmesi veya kazanmasına yol açan bir tutum olacaktır. Mevcut tarafların tutumlarında her hangi bir değişiklik görülmediği sürece boykot kararında bir değişiklik de olmamalıdır. Bu konu elbette ki bir pazarlık ve siyaset konusudur. Kürt halkı bugün Türkiye siyasetinde bir güç haline gelmişse bunun siyasetini de yapmak durumundadır. Kürt halkının istemlerine cevap verecek gelişmelerin yaşanması halinde elbette ki Kürt hareketi ve halkımız boykot kararını gözden geçirebilir. Ama böyle bir durum ortada yokken gevşemenin yaşanması çok tehlikeli bir şeydir. Kendi kendini boşa çıkarma sonucuna yol açar. Bu nedenle hiç kimse boykot kararını ileri geri çekmemelidir."

En Son Facebook Yalanına Kapılmayın!.. Kullanıcıların en çok istediği 'beğenmeme' tuşu yani 'disklike' tuşu, bir kandırmaca.

Güvenlik araştırmacıları Facebook kullanıcılarını 'dislike' yani 'beğenmeme' tuşu konusunda uyarıyor.
Kullanıcıların en çok istedikleri özelliklerden birisi olan dislike tuşu, Facebook tarafından resmen eklenmiyor. Bunu fırsat bilen uyanıklar da sahte bir mesaj ile kendi uygulamalarının eklenmesini sağlıyor.

Sophos'tan Graham Clulet 'Diğer viral sahteciliklerde kullanılan ve kanıtlanmış yöntemleri kullanıyorlar' dedi. Bu uygulamayı ekleyen kullanıcılar bilgilerine ve duvarlarına erişim izni verdilerinde, spam reklam mesajları heryeri doldurmaya başlıyor.
 

BABAM ZEKİ MÜREN'İ DÖVDÜ...



Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan'ın oğlu Sacit Aslan, "2.Sayfa" programında Maksim ile ilgili anılarını anlattı. Aslan, "Zeki Müren’le ilgili unutamadığınız bir anı var mı?..." sorusuna "Ben Zeki Müren’in Maksim’den gidişini unutamıyorum. O fotoğraf gözümün önünden gitmiyor" dedi. Babasının Zeki Müren'i, Maksim Gazinosu'nun kulisinde dövdüğünü açıklayan Aslan bu olayı şöyle anlattı: "Sebebinin ne olduğunu bilmiyorum. Belki sahneye çıkmak istemedi belki oradaki bir başka sanatçının çalışmasını istemedi. Sebep her neyse babam çok kızmıştı. Zeki Müren'e 'Sana paşam diyorsak sen kendini gerçek paşa mı sandın' diye bağırıp vurmaya başladı. Tokatla başladı, gerisi geldi. Çalışanlardan hiç kimse korkudan müdahale edemedi. Zeki Müren böyle bir dayakla Maksim'den gitti. Ona ait allı pullu sahne kostümlerini yağmurlu bir havada Kazancı Yokuşu'na attılar. Bu olay beni çok etkiledi. Sebebi ne olursa olsun Zeki Müren böyle gönderilmemeliydi. Zaten o günden sonra bir daha da Maksim Gazinosu'nda çıkmadı

BAKAN GÜNAY'A ATATÜRK TEPKİSİ!.. Video İzle..


Hürriyet Video'larını izlemek için Flash 7 veya daha yüksek eklenti yüklenmeniz gerekmektedir. Yüklemek için tıklayınız!!!

MEHMET EMİN TOKADİ HAZRETLERİ

''Benim vefatımdan sonra kabrime gelip bir fatiha okuyanın, vücudu cehennem ateşinde yanmasın."
(Mehmet Emin Tokadi Hazretleri)
Herkes burayı ziyaret eder, Fatiha okur. Oysa burası kabri değil, makamıdır. Biraz ilerisinde farklı bir bölüm var. Orada iki kabir var, önde olanın, büyüklerimiz tarafından Mehmet Emin Tokadi Hazretlerinin kabri olduğu söyleniyor.
Doğru mu? Doğrudur. Çünkü Mehmet Emin Tokadi Hazretleri ile ilgili bu yazı hazırlarken, gözüme şu yazı ilişti:

M.Emin Tokadi Hazretlerinin Hocası kendisine şunları söylemiş :"Vasiyet et ki, vefatından sonra kabrini kolay bulunacak bir yere yapmasınlar. Virane bir yere defnetsinler. Kimse bilmesin. Ancak, nasibi olanlar gelip bulsun, dua etsinler.''

Ben de ertesi gün ailemle birlikte Tokadî Hazretlerinin Makamı denilen bu yere ablamı ve arkadaşımı da yanıma alıp gittim. Makamında Duamızı yapıp, ''ASIL YERİ'' denilen yerini aradım. Kişilere sordum, çoğu kişi bilmiyordu asıl yerini. Sokak sokak dolaştım.. belki 2 saat yılmadan aradım ve sordum. Özellikle yaşlılara sordum. Kimse bilmiyordu. Gösterdikleri yer, hep bizim bildiğimiz yeriydi. Makamının bulunduğu yerdeki sokakları dolaşırken, bahaneyle birçok yatırları da görmüş oldum. Mesela, Tokadi hazretlerinin  kasabı olduğu söylenen yatırı:)) Tam o yatırı incelerken, hemen yanında sohbet halinde bulunan 3-4 delikanlı gençlere umutsuzca aradığım yeri sordum. Onlar da bu haberden bihaberdiler. Tam uzaklaşırken, aralarından bir delikanlı arkamdan: ''Ben sizin aradığınız yeri anladım, biliyorum'' diye seslendi.. ''Neredeeeeeeeeeeeee?'' diye sevinerek delikanlıdan aldığım tarifle o yeri buldum. Tokadi'nin makamının bulunduğu yerde, geniş park halinde bir yer var. O alana girdim.. biraz ilerledikten sonra şu anda hala İnşaat çalışması olan yerde sağ tarafta, hakikaten birkaç mezarlıklar vardı. Yaklaşamıyordum oraya, çünkü inşaat çalışması nedeniyle etrafı çevrimişti. ''Olsun'' dedim. ''Onu buldum ya!'' diyerek ve içim bir hoş olarak uzaktan.. ona baktım ve de duamı ederek ona (ruhuna) gönderdim.
''Beni bulan Cehennem ateşinde yanmasın'' demiş. Artık yanar mıyım yanmaz mıyım.. orası bilinmez ama, ben o yerden onu bulmuş olmamın sevinci ve rahatlığı ile oradan huzurla ayrıldım.

İstanbul evliyâsının büyüklerinden. İsmi Mehmed Emin bin Hasan bin Ömer Nakkâş Tokâdî, lakabı Cemâleddîn, künyesi Ebü'l-Emâne ve Ebû Mansûr'dur. Aziz Mahmûd Ermevî dervişlerinden bir zâtın oğludur. 1664 (H.1075) târihinde Tokat'ta doğdu. 1745 (H.1158) târihinde İstanbul'da vefât etti.

Mehmed Emîn Efendi, ilim tahsîline memleketinde başlayıp, bir müddet ilim öğrendikten sonra, 1698 senesinde İstanbul'a geldi. Şeyhülislâm Mirzâzâde Muhammed Efendiden uzun müddet ders alıp, ilim öğrendi ve çok iyi yetişti. Sonra Mekke'de Ahmed Yekdest Cüryânî hazretlerinden tasavvuf ilmini öğrenip, tasavvufda talebe yetiştirebilecek duruma geldi. İkinci Hicaz seferinde hadîs âlimlerinden Ahmed Nahlî'den hadîs ilmini öğrenip icâzet aldı. Ayrıca İstanbul'a ilk geldiğinde, ilim tahsili sırasında, hat yâni yazı sanatını Yedikuleli hattat Abdullah Efendiden öğrendi. Değişik hat çeşitlerinde mahâret sâhibiydi.





























Reyhan Garip
















İşte Ölüm Makineleri.. Video İzle

Dünyanın En İyi Askerleri...
BORDO BERELİLER

Murat Karayılan: ''Devletle Anlaştık! Karar, Devlet ile Öcalan arasında sağlanan temaslar sonucu alındı.''

Terör örgütü PKK’nın liderlerinden Murat Karayılan, “tek taraflı ateşkes” kararının Devlet ile Öcalan arasında sağlanan temaslar sonucu alındığını ileri sürdü.
Karayılan, “Talep üzerine önderliğimiz yeniden devreye girip hareketimize mesaj gönderdi” dedi

Fırat Haber Ajansı’na, örgütün 13 Ağustos’ta ilan ettiği ‘eylemsizlik’ kararını değerlendiren Karayılan, ateşkesin devlet içerisinden bazı yetkililerin terörist Abdullah Öcalan’la sağlanan temasların ardından geliştiğini ileri sürdü. Karayılan, iddiasını şöyle gerekçelendirdi: “Artık açıklanmasında bir sakınca görmediğimiz diğer önemli bir gelişme de devletin, önderliğimizle geliştirdiği diyalog temelinde ateşkes talebinde bulunmasıdır. Aslında önderliğimiz aradan çekilmişti ancak, talep üzerine yeniden devreye girerek, çağrıları ve devletten doğru gelen istemi de dikkate alarak, bir kez daha barışa şans tanınması için hareketimize bir mesaj gönderdi.”