17 Şubat 2011 Perşembe

FAZIL SAY'dan ODATV'ye Mektup.. ''Herkes "Facebook"una bile ne yazacağını hesaplamak zorunda, Her an tutuklanabilirsiniz. Her an evinizi polis basabilir.



Fazıl Say'ın Odatv'ye yazdığı mektup:


SONER İÇİN...
Türkiye ağır bir Faşizm yaşıyor. İnsanlar korkmuş durumda. Şaşkın.Herkes internetine "Facebook"una bile ne yazacağını hesaplamak zorunda. Korku İmparatorluğu.
Öyle ki; "Çağdaş" olmak, "birey" olmak, ya da "muhalif" olmak ya da "özgürlükçü" olmak ve hatta "sanatçı" olmak bile gerici bir zihniyetin gözünde sanki suç.
Her an tutuklanabilirsiniz. Her an evinizi polis basabilir.
Sebepsiz yere. Götürülürsünüz.
Sebepsiz....

Faşizm ilkeldir. Bu saydıklarımız da ilkellik. Umarız çok da uzamaz bu durumlar.
Gittikçe daralan bir çemberin içindeymişiz gibi. Birçok yazı yolladığım ve çok severek takip ettiğim "Oda TV" polis baskınına uğradı. Dostum Soner Yalçın gözaltına alındı.Öyle ya; Bir yerde bir "arı kovanı" bir "toplanma merkezi" olmaya başlamıştı "ODA TV"...
Hiç bir yerde olmayan çok özel yazılar bu internet sitesinde yayınlanmaktaydı, on binlerce kişi tarafından okunmaktaydı.
Bu durum rahatsız mı edici?

Dostlar;
Bu ülkede yaşananların bildiğimiz tek adı vardır; FAŞİZM!
İktidar, cemaatçi polis ve savcı destekli baskı rejimi.
Halk mı? Yandaş televizyon ne diyorsa ona inanacaktır.
Sonra?
Sonra da Soner'in tutuklanması altyazıda geçerken, yukarıda göbek atanlar, eğlenenler TV'lerde...
Onu izleyeceklerdir.

Sevgililer gününde "Laiklik" tutuklanmıştır. "Kaygılar" bahara kadar polis gözetimindedir, sonra atılır içeri onlar da. Anneler gününde de "Sessizlik" tutuklanır.Bu evrende ve bu gezegende "sevginin gücü, güce olan sevgiyi aştığı vakit" aydınlığımıza geri döneceğiz.
Güneş battı artık, gece oldu, sesler fısıltılara dönüştü.
Işığımız, seslerimiz, nefesimiz. Küle dönüştürdüler.Sessizlik...

Işığı arıyorum. Beraber aydınlanmak için.
Beraber nefes almamız için.Uygarca yaşayabilmemiz için.
Soner'in bu zor günlerinde "sevginin gücü" ile onun yanında olmamız gerekir.
Çünkü "kaygı" ve "sessizlik" içeri atılırsa fena elbette, ama "sevgi" içeri atılırsa, onun dönüşü yok dostlar.

FAZIL SAY
Odatv.com

Tarikatlara, Tekkelere, Müritlere, İş dünyasına, Siyasete ve Akrabalık Bağlarına Uzanan İlişkileri, İsim İsim anlatıyor.


Yayın Tarihi: 2006


KİTABIN KONUSU:   
Kendi Deyimiyle Beyaz Müslümanlar ile olan  ilişkileri anlatılıyor.

KİTABIN ÖZETİ:     
       ..İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin beş önemli kurmayından biri olan Doktor Nazım’ın hayatı ve biyografisi çok ilgisini çektiği için Efendi kitabını yazmış

..Doktor Nazım'ın Harun Hoca (Aaron Kandiyoti) ile ilişkisinden bahsediyor ve Doktor Nazım’ın torunu Tülün Hanımın Şeyhi olduğunu söylüyor.
..Sebatayistlerin Müslüman gibi gözüküp, onlar gibi yaşamak ve hatta bazı tarikatlara girip hatta bazen tarikatin şeyhi olmalarının gizlenmek maksatlı olmadığını  söylüyor.
..Soruyor Melametilik, Mevlevilik, Bektaşilik gibi sufi dergahlara bağlanıyorlar da neden Tasavvufu/mistisizmi reddeden İslami Tarikatlara bağlanmıyorlar? Bunu da Kabbala’ya bağlıyor. Bu tarikatlar da da ebced, cifr gibi temeli kabalaya bağlı bir inanç olduğundan burada daha rahat hayat bulabiliyorlardı diyor.
..Yahudi tasavvufunda yani kabbalaya göre Tevrat'ta bir sır var dı ve bu sırrı herkes çözemezdi. Bu sırrı ancak mükemmel- kamil insan (Adam Kadmon) olmanız yani tanrıda yok olmanız halinde çözebilirsiniz bu da rasyonel bilgilerle olacak şey değildir.
..Yunus Emre diyor Taptuk Emrenin dergahına yıllarca hangi aşkla odun taşıdı?
..Kabbalacı Sabetay Sevi’nin kutsal kitabının Zohar olduğunu ve “ışık “ anlamına geldiğini, Işık lisesi, Işık Üniversitesi ve feyziye tarikatından bahsediyor.
..Yine Vahdeti Vücut anlayışının buradan geldiğini, Muhyiddin Arabi ile özdeşleştiği
..Arusilik, Şaziliye gibi tarikatların kökenlerinin Yahudi olduğu, Arusi şeyhi Ömer Fevzi Mardin’in anneannesi Fransızmış
..Ömer Fevzi Mardin’in 1942’de Kadıköyde “İlahiyat Kültür TelifleriDerneği”  ni kurduğunu ve amacının “Dinler Arası Diyalog” olduğunu söylüyor.
..Prof.Süheyl Ünver, Mehmet Ali Ayni, Prof. İsmail Hakkı İzmirli ve Enis Behiç Koryürek’in Ömer Fevzi Mardin’in müritleri olduğu ve hatta Enis Behiç Koryürek’in sözlerinini kendi eseri olmadığı Allah’tan başka bir kimsenin bu sözleri söyleyemeyeceğini söylediğini naklediyor.
..Garih'lerin Şeyhinin Nakşibendi Küçük Hüseyin Efendi olduğunu
..Necmettin Erbakanın Garih'lerle yakınlığından ve Trakya'da şeyhlere koşanların hep yükseldiğini ama Anadolunun böyle olmadığını
..Mehmet Zahit Kotku’yu tarikat olarak buraya bağlıyor ve Necmettin Erbakan, Turgut Özal, Korkut Özal, Recai Kutan, Temel Karamollaoğlu, Kahraman Emmioğlu politikacıların onun talebeleri olduğunu
..Refah Partisi İktidar olduğunda yaptığı ilk icraatın Türkiye-İsrail Savunma işbirliği anlaşmasını imzalamak olduğunu söylüyor
..Fetullah Gülen'in her fırsatta Garih’i özel ofisinde ziyaret ettiğini ve hediyeleştiklerini
..Türkçü Türkeş ile Kürtçü Zapsu’nun şeyhlerinin aynı olduğunu ve Ömer Fevzi Mardin’in müridi Mustafa Aziz Çınar olduğunu anlatıyor.
..Yahudi Kabbalasından etkilenerek harflere esrarengiz anlamlar yükleyen Hurufilere “ışık” denmesinin bazı partilerin, tarikatların, dergahların ışık/ampül merakının nereden geldiğini soruyor.
..İhsan Doğramacı'nın Müslüman olmadığını ve karısının da Türk olmadığından bahsetmiş.
..Rıfai Tarikatının şeyhi Kenana Rıfai'nin Yahudi Alliance İsraelite Universelle’de okuduğunu ve dört kadın müridi Samiha Ayverdi, Nezihe Araz, Safiye Erol ve Sofi Huri’den bahsediyor.

    .. Cemil İpekçi'nin Ak Parti ile ilişkilerinin iyi olduğunu 
      ..İpekçilerin ilk sinemayı getirdiklerinden bahsediyor.
      ..Evrenosoğlundan ve Yeşilyol Tarikatından bahsediyor.
..İlim Yayma Cemiyeti Başkanının Mason olduğunu
..Çeşitli Mevlevi tarikatlarının Sabetayistlerle ilişkilerinden bahsediyor
..Yine Terakki Mektebinin kurucularının dönmeler olduğunu genelde Selanikli aileler ve soyadları Kapancı, Bezmen, Telci, Esen, Akev, Eren, Aker, Derviş, Deriş, Uras, Paker, Refiğ, Atabek, Edin, Güçer, Basmacı vb.
..Yahudi ibadet şekillerinin vazgeçilmez ögesi tef, zurna, zil, saz, ve diğer telli çalgılar eşliğinde dans etmek olduğunu bizdeki tarikatlara ordan gelebileceği
..Cemaleddin Afgani’nin Allah’a inanıp peygambere inanmadığını mason olduğunu ve Mehmet Akif Ersoy’un ondan etkilenenlerden biri olduğunu yazıyor.
..Sebil Ür-reşad dergisinin finansörü ve yazarı Sadrazam Said Halim Paşa’nın mason olduğunu söylüyor ki Sıratı Müstakim’in adını Sebil Ür-reşad olarak değiştirdiklerini söylüyor.
..Mısır’da kurulan Mason Localarının başına Cemaleddin Afgani ve ondan sonra da Muhammed Abduh’un getirildiğini yazmış
..Mevlevi Sabetayistlerden sonraki bölümde Bektaşi Sabetayistlere geçiyor.

     ..Bektaşilerin idam edildiğini tüm tekkelerin yıkıldığını sadece 60 yıldan önce yapılanların  önce yapılanların kaldığını tüm şeyhlerinin sürgüne gönderildiğini söylüyor.
        ..Eskiler de Nakşibendilere devredildi diyor ve Recep Tayip Erdoğan’ın Belediye Başkanlığında Karacaahmet Dergahına yıkım dozerlerini gönderdiğini söylüyor.
         ..Selanikli Sebetaycılar, İspanyol Marranolar-Konversolar ve İranlı Meşhedilerden sonra Ermeniler içinde de gizli bir Yahudi cemaatin ikibinyediyüz yıldır varlığını sürdürdüğünü ve isminin Pakraduni (Bargatuni/Bagradist) olduğunu söylüyor.
           ..İstanbul Kumkapı eski Ermeni Patriği Şinork Kalustyan’ın ölmeden önce eski Diyanet İşleri Başkanı Lütfü Doğan’ın üvey kardeşi olduğu söylemiş diyor.
           ..Süleyman Ateş’in kardeşi Yavuz Ateş’in annelerinin Ermeni olduğunu söylediğini söylüyor.
           ..Daha sonra bu Bektaşi tekkesindeki sabetayistlerin mason olduklarını
           ..Tarikat-ı Salahiye Cemiyetinden bahsediyor masonik karekterini anlatıyor.
           ..Alevi Bektaşilerin İnaçlarına ve ritüellerine değiniyor ve Yahudilikte ve Sabetayistlerde olduğu gibi onlarda da “aslan” ve “geyik” kutsaldır diyor.
           ..Kenan Rıfai’nin mürütleriyle rakı içtiğini, peygamberi tanımadığını ve diğer bazı tarikatlarda buulnan ritüelleri yapmadığını söylüyor.
           ..Melami Sabetayistlerden bahsediyor ve İstanbul Üsküdar’daki Subaşı Camiinde 2006 yılında başları açık kadınların birlikte geldikleri erkeklerle saf tutup namaz kıldıklarını bunların içinde Cüneyt Zapsu’nun eşi Beyza Zapsu ve ağabeyi Aziz Zapsu’nun eşi Gülgün Zapsu’nun da bulunduğunu
           ..Melamiliğin tarihi gelişimini ve üçevredenoluştuğundan bahsediyor Melamiliğin düşünce Temelini de yine “Vahdet-i Vücut” un oluşturduğunu zikir dağil fikrin önemli olduğunu savunuyorlardı.
           ..Yeryüzündeki her şeyin Tanrının zuhuru olduğunu Yaratan ve Yaratılanın olmadığını sadece Tanrının olduğunu savunduklarını söylüyor.
          ..Sultan II.Mahmut arkasına Yahudi sarrafların desteğini alan   Yeniçerilerin önce bu desteğine karşı savaş açtığını sonrada “Vaka-i Hayriye” adı verilen olayla Tüm Yeniçerileri öldürdüğünü, yaktığını ve katlettiğini söylüyor.

        ..Topbaşlardan, Nevzat Yalçıntaş ailesinden, Rumelili Zaim ailesinden bahsediyor.
           ..Daha sonra faizsiz bankacılığının Yahudilerin finansmanı olduğunu Kemal Unakıtan’ın bunlarla ilişkisini, Ülker'in Yahudilerle ilişkisini, Mesut Yılmaz’ın babaannesinin “mühtedi” olduğunu söylüyor
         ..Müsiad başkanı Erol Yarar’ın babasının İstanbul Rotary Kulübü üyesi olduğunu ve en sonda Suudi Arabistan’daki “Sabetayistlerden” bahsediyor ve Sulubiler’in bizim Sabetayistlerle aynı kaderi paylaştıklarını söylüyor ve kendisi söylemediği sürece kimseye “Sabetayist” demediğini ve doğru da bulmadığını söyleyip bitiriyor.



Kaynak: http://www.bilsam.org/bil.asp?sam=kdet&KitapID=76  Bu siteden alıntı yapılmıştır.


Sebataycılık: 17. YY'da İzmir'de Sebatay Sevi' tarafından kurulmuş ve Yahudiler tarafından bir mesih olarak kabul edilmiş.  (Yahudi bozmaları ve Dönmeler)


Gözaltına alınan SONER YALÇIN'ın Yazdığı Kitabın Konsu..

Yayın Tarhi: 2009
Kitabın Konusu:

Gladio’nun dinci tetikçiler: 2009FBI’ın yetiştirdiği dinci istihbaratçılar…
CIA’in
kefil olduğu dinci cemaat liderleri…
ABD’den maaş alan dinci köşe yazarları…
Utah’ta TSK aleyhine yayın yapan dinci yalan makineleri…
Kendini peygamber sanan Amerikalı şeyhe bağlı dinci milletvekili…
“Yahudi malları almayın” deyip Yahudilerle ticaret yapan dinci gazete…
İsim isim… Olay olay…
Ergenekonvari komplolar hangi ülkelerde nasıl sahneye kondu?
George Soros’un vakıfları, gazeteleri ve politikacıları bu oyunun neresinde?
Türkiye’de hangi gazetelere, hangi kanaldan para akıtılıyor?
TSK neden hedefte?
Solcu liberallerin New York’taki akıl hocaları kimler?
Uluslararası Yazarlık Programı (IWP) Türkiye’den nasıl yazar devşiriyor?
Kim bu ödüllü edebiyatçılar?
İsim isim… Olay olay…

Eski Sevdalarda Bir İnsana ''Benimle Ölür müsün?'' Diye Sorulurdu. Şimdiki sevdalarda ise..''Benimle Olur musun?'' diye soruluyor.

Eski Sevdalarda Ölümüne Sevmek Varmış..

Şimdiki Sevdalarda İse..
Ne çabuk da Avrupa'ya ayak uydurduk di mi? ''Ayranı yok içmeye, tahterevanla gideriz sıçmaya'' cinsindeniz.



Aşkım diyeni değil, aşkından öleni sev. Yüzüne güleni değil, sensizliğe ağlayanı sev. Sen giderken boynuna sarılıp unutmam diyeni değil; SESSİZCE ARDINDAN BAKANI SEV...

Türkiyedeki Gözaltıları İle İlgili Kendi İnternet Sitesinde Paylaştığı Görüşü (ABD Büyükelçisinin)..

ABD Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone

“Suçlamaların ne olduğunu bilmiyorum. Detayı bilmiyorum. Türkiye özgür bir basın istiyor. Muhalif de olsa Türk halkı eleştiren basın istiyor. Muhalefet de hükümet de özgür basını desteklediğini söylüyor. Biz sadece bu süreci yakından izliyoruz. Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bir yanda basın özgürlüğü deniyor. Biz anlamıyoruz onun için sizlere soruyoruz. Türkler’in görüşleri önemli. Ama ifade ve basın özgürlğü Türkiye, ABD ve bölge için hayati öneme sahip.”