17 Ağustos 2010 Salı

Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra İslam aleminin en önemli mekanlarından biri olan Eyüp Sultan

Türbe, Eyup Sultan Camii'nin  kuzeyinde, iç avlunun önündedir. Fatih Sultan mehmed tarafından 1454-55 tarihinde yaptırılmıştır. İç avludaki çınarın bulunduğu yer, Ebu Eyyüb El Ensarî hazretlerinin gasledildiği yerdir.



Türbe 8 köşeli, tek kubbelidir, kesme taştan yapılmıştır. cephe yüzlerine oturtulmuş olup, kasnağı yoktur. 

Türbe mPencere söveleri mermerdir. Kapı cephesi hariç diğerleri altta ve üstte iki pencerelidir. Kemerli kapı mermerdir, üzerinde Allah, Muhammed, kelime-i tevhid hakedilmiştir. 
Sultan Birinci Ahmed ve Sultan İkinci Mahmud dönemlerinde tamir gören türbe 16.yy'dan itibaren çinilerle süslendi.
Türbedeki gümüş şebeke ve şamdanlar son devirlere aittir.
Sandukanın ayak ucundaki kuyunun kabrin keşfi sırasında bulunan pınar olduğu ileri sürülür.
Eyüp Sultan Türbesi yüz yıllar boyu İslam aleminin ziyaret yeri olmuştur.
Hz. Peygamber, Medine’ye hicret ettiğinde misafir olduğu yer Eyüp Sultan’ın evi olmuştu.

Eyüp Sultan, Peygamber Efendimiz ile birlikte bütün harplere katıldı.
Eyüp Sultan’ın son seferi İslam ordusunun ilk İstanbul kuşatmasıydı. 80 yaşlarında iken, 669 ilkbaharında İstanbul  kuşatmasına katılmak için orduda yerini aldı. Kuşatma devam ederken hastalandı. Ölüm döşeğinde yatarken arzusu sorulduğunda şöyle demişti:
"Dünyanızdan hiçbir şey istemiyorum. Fakat beni düşman diyarı içinde elinizden geldiği kadar ileriye doğru götürüp defnedin. Çünkü Resulullah’tan işittim ki, Kostantiniyye Suru’nun dibine salih bir kimse defnolunacaktır, umarım o kişi ben olurum."
Eyüp Sultan’ın, vasiyeti üzerine İstanbul surlarına yakın bir yere götürülerek bugünkü türbesinin bulunduğu yere defnedildi.
Bizanslılar, surların gerisinden bu manzarayı hayretle seyrettiler. Müslümanları, onlar çekilip gittikten sonra mezarı tahriple tehdit ettiler.
Müslümanlar ise böyle yapıldığı takdirde, kontrolleri altında bulunan yerlerde hiçbir kilisenin ve Hıristiyan azizinin mezarının kalamayacağı cevabını verdiler.
Bu kadar çok kabir, türbe, lahit başka bir camide iç içe geçmemiştir.

Serviler ve mezarlıklar cami çevresini uhrevi bir mekan yapar.
Necip Fazıl,  Fevzi Çakmak, Ferhat Paşa, Mehmet Paşa, Siyavuş Paşa,  Beşir Fuad, Ahmet Haşim,  Ziya Osman Saba, Sokullu Mehmet Paşa burada yatmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder