31 Aralık 2011 Cumartesi

5 ÜNLÜ ASTROGLARDAN 2012 KOÇ BURCU YORUMLARI



Ünlü Yorumcular, KOÇ Burçlarının 2012'nin 2. Yarısında Güzel Sürprizler  Yaşayacakları Konusunda Birleşiyorlar.


REZZAN KİRAZ
Geçtiğimiz 2 yıl boyunca Satürn sizi zorlamış ve özellikle kariyer hayatınız ve evle ilgili konularda fazlasıyla yormuştu. Bu uzun dönemde ileriki yıllar için temel atmaya çalıştınız. Satürn, temmuz ayına kadar sizi rahat bırakmıyor ve özellikle Koç burcunun son 10 gününde doğanları zorunlu olarak daha fazla çabaya davet ediyor.
Ancak 2012 temmuz ayından itibaren şartlar tamamen lehinize değişecek. Uzun zamandır yapmaya çalıştığınız şeyleri daha rahat bir denge içerisinde başaracaksınız. Satürn size uzun vadeli düşünebileceğiniz, özellikle kariyer hayatında çok daha kararlı ve istikrarlı olabileceğiniz koşullar getirecek. Şimdiye kadar size direnç gösteren kişi ve gelişmeler artık önünüzde daha fazla engel olamayacaklar.





YASEMİN KUTSİ
Geçen yıl, bazı inişler çıkışlar yaşayan kendisini bir aşağıda bir yukarıda bulan Koç burçlarına Uranüs, bu yıl onlara değişik sürprizler sunuyor. Her şeyden evvel yılı mutlu bitirecekler.
Koç burçları bu yıl, bütün kargaşaya rağmen Yılı 3'e bölecekler. İlki Ocak-Haziran döneminde yine bazı inişler çıkışlar yaşayarak geçirecekler ama yeni projeler ve yeni işler var. Yeni işlerde düşmanlar yine işbaşında olacaklar. Sevgili Koç Burçları, hedeflerinize varmak için bazı önemli dersler aldınız. Buna göre uygulayın her şeyi. Bu altı aydan sonra ki 3 ayı inanılmaz güzel şeyler yaşayarak geçireceksiniz, hedefinize varacaksınız. 5 Ekimden sonra istenilen tüm başarıları ve hedefleri elde etmiş olarak yılı bitireceksiniz.

NURAY SAYARI
2012 yılı boyunca evlilik,ikili ilişkiler ve ortaklı işler alanınızda sorumluluklarınız ve testleriniz olacak.Evliyseniz yeni sorumluluk alabilir,ilişkilerinizin sağlamlığını gözden geçirecek olaylarla karşılaşabilirsiniz. Evliliklerinizin gerçek bir temel üzerine kurulu olup olmadığı bu 25 yıl içinde yaşadığınız olaylarla ortaya çıkacak.Bekarsanız ilişkilerinizin sorumluluklarını üstlenmek ve ciddi bir platforma taşımak için uğraşacaksınız. Belki de evlilikten korkuyorsunuz ve şu ana kadar kaçtınız ama önünüzdeki günlerde belki de ilk defa sorumluluk almaya açık olacak ve evlilik kararını düşünmeye başlayacaksınız.Mayıs ayı mart ayı doğumlu Koçlar için ilginç bir ay olabilir.Dramatik kişilik değişiklikleri,hayatınızın tam anlamıyla değişmesi,içinizdeki özgürlük ve farklılık isteğinin yoğunlaşması yaz aylarında hayat yönünüzün ve beklentilerinizin değişmesine yol açabilir.Ayrıca bu yıl,her türlü olumsuzluk karşısında korunacak,beklenmedik iyiliklerle karşılaşacaksınız.Haziran ayında Koç burcunun mart ayında doğanları için oldukça şanslı bir dönem başlıyor.Ağustos’un ortalarına doğru çok önemli fırsatlar ayağınıza gelecek.Kendinizi geliştirmek,ruhunuzun ihtiyaçlarını önemseyecek seçimlerde bulunmak için harika bir dönem.

YASEMİN BORAN
Zorladığınız şeyler de geri dönüp sizi zorluyor gördüğünüz gibi. Kendinizi yenilemek için karşılaşacağınız fırsatları iyi değerlendirin. Özellikle şu dönem geri giden Merkür uyumlu etki yapıyor ama yine de geçmişin derinliklerine sizi götürür. Eski dostlar eski projeler şu anda yeniden gündeme gelecek. Burcun 2. ve 3. 10 günlük devresinde doğmuş olanlar şu anda hem eski projelerini yeniden hayata geçirmek hem de dostluklarını ve arkadaşlıklarını gözden geçirdikleri bir süreç içerisinde bulunuyorlar.2012 sizin için özgürleşme yılı olarak tarif edebileceğim özgürlük, yenilenmek, var olan koşullarınızı tamamen değiştirip dönüştürmek isteyeceğiniz bir süreç. Özellikle önemsediğiniz kişiler önemsediğiniz konular, önemsediğiniz kişilerle ilgili gerilim yaşama ihtimaliniz var. Fakat bütün bu gerilimlere rağmen aslında tarzınızı ve alışkanlıklarınızı tamamen değiştirme fırsatını da yakalayabileceğiniz bir dönemdir. Üzerinizde baskı yaratan olaylar aynı zamanda sizin bilincinizin derinlikleri ki potansiyel yeteneklerinizin açığa çıkmasına yardımcı olacak. 2012 yılında kendinizi, tarzınızı ve yaşam tarzınızı tamamen değiştirmeyi başaracaksınız. Özellikle burcun 2. ve 3. evresinde doğanlar bu sene 2012 yılında evlerini, işyerlerini, ortaklarını, ilişkilerini kısaca hayatlarında istemedikleri ama sürdürdükleri her ne varsa şimdi bu sene bütün bunları değiştirmek mecburiyetinde kalacaklar. Benim tavsiyem en iyisi siz mecbur kalmadan kendiniz değişikliğinizi yapın. 

ŞENAY YANGEL
Cesur adımlar atmanız gereken bir dönem sizleri karşılamakta. 6 ay boyunca gerçekleştireceğiniz disiplinli çalışmalarınızın karşılığını maddi olarak almaya başlayacaksınız. Uzun zamandır satmaya çalıştığınız bir mülkü elinizden çıkarabilir, karlı yatırımlara adım atabilirsiniz. Sorumluluklarınızın bilincindesiniz, yapabileceklerinizin farkındasınız, bu da sizleri güçlü kılacak. Yılın 2. 6 ayında ise özel yaşamınız ön plana çıkmaya başlıyor. Oldukça sıkıntılı geçen dönemlerden sonra ilişkisi devam eden Koç’lar, ciddi kararlar alacaklar ve duygularını tüm netliğiyle ifade edecekler. İlişkinizin gidişatını duygularınızın doğrultusunda belirleyeceksiniz. Bekar Koç’lar, ekim ayında karşıt burcunuz Terazi’deki seyrini tamamlayacak olan yıldızların öğretmeni Satürn’ün burç değiştirmesi ile birlikte olumlu bir sürece gireceksiniz. Uzun zamandır devam eden bir arkadaşlığınızın aşka dönüşebileceği gibi arkadaşlarınız aracılığı ile tanışacağınız yeni bir insanla keyifli bir beraberliğe başlayabilirsiniz.

Kaynak:2012 Burç Yorumları

30 Aralık 2011 Cuma

YENİ YILA GİRERKEN, KAPI EŞİĞİNDE NAR KIRMAK

Ablam,  yeni yıla girerken benim kapı eşiğinde NAR kırmamı tembihledi. Ben de öylesine ''tamam'' dedim. Ama sonrasında ''acaba neden?'' diye sorular oluştu kafamda. Kendisine de nedenini sormamıştım. Öylesine geçiştirmiştim. Sonra narın yapısını hayalimde canlandırdım.  Bolca taneleri olan kırmızı bir meyve. ''Acaba bolluğu mu, çokluğu mu temsil ediyor?'' ''Nerenin geleneği bu acaba?'' diye sorular devam etti kafamda. Aklımdan aşureler, güllaçlar geçti.. derken, açtım bilgisayarı ve araştırdım. 
Evet.. NAR, BOLLUK VE BEREKETİ temsil ediyormuş ve YUNAN MİTOLOJİSİNDE YENİ YILA GİRERKEN KAPI EŞİĞİNDE NAR KIRMAK, BİR GELENEKMİŞ. Sonrasında bizde de uygulanmaya başlanmış bu gelenek. 


Araştırırken aşağıda sizlere bazı alıntılar yaparak benim geç öğrendiğim bu geleneği sizlerle paylaşmak istedim. Geleneği ister uygulayın, ister uygulamayın. Ama bilin. Benim gibi acemi kalmayın bu konuda.:))
1-NAR, yukarıda belirttiğim gibi Yunan Mitolojisinde bolluğu ve bereketi temsil ediyormuş. Yeni Yılda kapı eşiğinde NAR PATLATMAK onlarda bir gelenekmiş.
2-NAR, yahudilerde doğruluğu simgelermiş. (Pehh! duy da inanma)
3-NAR, KURAN'I KERİMde 3 kere tekrarlanmış.
    3-1) Enam Suresi: 99- ''O, gökten su indirendir. Bununla herşeyin bitkisini bitirdik, ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üstüne bindirilmiş taneler türetiyoruz. Ve hurma ağacının tomurcuğundan da yere sarkmışsalkımlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen- üzümlerden, zeytinden ve nardan bahçeler (kılıyoruz.) Meyvesine, ürün verdiğinde ve olgunluğa eriştiğinde bir bakıverin. Şüphesiz inanacak bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır.''
       3-2) Enam Suresi: 141-“O, çardaklı, çardaksız olarak bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmalıkları ve ekinleri, zeytini ve narı (herbiri) birbirine benzer ve (herbiri) birbirinden 
farklı biçimde yaratandır. Bunlar meyve verince meyvelerinden yiyin. Hasat günü de hakkını (öşürünü) verin, fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.” 
    3-3) Rahman Suresi: 68-“İçlerinde her türlü meyve, hurma ve nar vardır.” 


      Yani arkadaşlar ortak bir noktada birleşirsek Nar, özetçe BEREKETi simgeliyor. 


Haydi bakalım.. KIRIN NARLARI BU SENE:)) GECE YARISINDA DIŞ KAPINIZI AÇIN ARDINA KADAR VE BİR KAÇ ADIM GERİYE GİDİN VE NARI DIŞ ZEMİNE DOĞRU HIZLICA VURUN:))
TANELER ETRAFA DOĞRU SAÇILSIN.. 
VEEEE GELSİİİN BU SENE BOLLUK VE BEREKETLEEEER.


BU ARADA ETRAFI DA TOPLAYIP, SİLİP İÇERİ ÖYLE GİRİN. YOKSA KOMŞULARINIZDAN BİRİ, BİR NAR DA KAFANIZDA PATLATIR:))))))))




YENİ YILINIZ KUTLU, MUTLU, HUZURLU, BOLLU BEREKELET DOLU GEÇSİN ARKADAŞLAR..
Reyhan Garip





28 Aralık 2011 Çarşamba

10.KÖY: SİLİVRİ CEZA İNFAZ KURUMLARI KAMPÜSÜ

DOKUZ KÖYDEN KOVULANLAR BURAYA..

Eeeee.. ne demiş Atalarımız? 
DOĞRU SÖYLEYENİ 
 DOKUZ KÖYDEN KOVARLAR. 
Yorum sizindir.

27 Aralık 2011 Salı

YALAN GÖZLERİN-Öykü Gürman

YALAN GÖZLERİN
Bir CENGİZ KURTOĞLU şarkısı

                                       Kalbim de Gizli Bir Sevgi Mi Arar
                                       Gözlerime Bakıp Dalan Gözlerin
                                       Kalbim de Gizli Bir Sevgi Mi Arar
                                       Gözlerime Bakıp Dalan Gözlerin
                                       Aklıma Gelmeyen Bilmece Sorar
                                       Aklıma Gelmeyen Bilmece Sorar
                                       Beni Hülyalara Salan Gözlerin
                                       Aşka İnanmayan O Yalan Gözlerin
                                       Beni Hülyalara Salan Gözlerin
                                       Aşka İnanmayan Yalancı Gözlerin
                                       Rüyadır Belkide Bütün Ümitler
                                       Bakışın Aklımı Perişan Eyler
                                       Rüyadır Belkide Bütün Ümitler
                                       Bakışın Aklımı Perişan Eyler
                                       Aşk Bestesinden Şarkılar Söyler
                                       Aşk Masalından Şarkılar Söyler
                                       Beni Hülyalara Salan Gözlerin
                                       Aşka İnanmayan Yalancı Gözlerin
                                       Beni Hülyalara Salan Gözlerin
                                       Aşka İnanmayan O Yalan Gözlerin



{$_lang.invalid_vid_url}

5 Aralık 2011 Pazartesi

Temel ile Dursun futbolcuymuş. Bir gün..


..sohbet ederlerken Temel sormuş:
- La Dursun.. öbür Dünya'da  futbol var midur?
Dursun:
- La ben de bilmeyrum.
Kim önce ölürse ötekine mektup yazsun. Ve Dursun ölmüüüş.
Temel'e mektup gelmiş:
- La Temel saa bi eyi, bi de kötü haberim var. Eyisi, burda futbol vardur.
Kötüsü, bu haftaki maçın kadrosunda sen de varsun.:)))

11 Haziran 2011 Cumartesi

OY KAYBETTİRENLER TATİLDE..


Hacı A.Gündüz,YSK'ya kızdı, 45 yıl sonra oy kullanmak için Türkiye'ye geliyor.

Bu haber manşetini okuduğumda, inanın gıpta ettim. Bu ne duyarlılık? Bu ne azim?
Oy kullanmaya kararlı olan ve Avustralya'da yaşayan Hacı Ahmet Gündüz,  ilerleyen yaşına ve uçak yolculuğunun kendisine vereceği zahmete aldırmayıp, 45 yıl sonra sırf oyunu kullanmak için Türkiye'ye geleceğini belirtmiş. 
Bravo doğrusu!

Helâl sana be amca!




"Bir Türk vatandaşı olarak oyumu kullanmak için Gemlik'in Hamidiye Köyü'ne gidiyorum. Bir vatandaş olarak oy kullanmam çok önemliydi. Gitmek istedim. Doktorlar da izin verdi." 


Galiba eski nesiller, daha duyarlı.

16 Mayıs 2011 Pazartesi

DÜNYANIN GÖZÜNE AY-YILDIZI SOKTULAR.TEŞEKKÜRLEEER AZERBAYCAN!

SIMSIKI TUTTUĞUNUZ BAYRAĞIMIZ İÇİN.. 

VE AY-YILDIZ'I TÜM DÜNYANIN GÖZÜNE SOKTUĞUNUZ  İÇİN..




SONSUZ 
TEŞEKKÜRLER
AZERBAYCAN..



VE TEBRİKLER.. TEBRİKLER.. 
TEBRİKLEEEEER...


Ş A H A N E Y D İ N İ Z..
TURKEY  AZERBAIJAN

15 Mayıs 2011 Pazar

Eğer bir müminin kalbin kırarsan, Hak'ka eylediğin secde değildir. YUNUS EMRE


Canım çok sigara istediğinde içmemeyi nasıl başarabilirim?

Uzman Klinik Psikolog
Yasemin Meriç Kazdal

Sigarayı birden mi yoksa azaltarak mı bırakmalıyız?

Üzülme! Bil ki ağladığın kadar güleceksin. Sakın bitti sanma her şeyi. CAN YÜCEL


Ne renk olursa olsun kaşın gözün, karşındakinin gördüğüdür rengin.. CAN YÜCEL


Bu Söz; CAN YÜCEL'in ''Herşey Sende Gizlidir'' adlı şiirinden alıntıdır.

13 Mayıs 2011 Cuma

Cem Yılmaz Türkü Çığırdı: Haydee Gidelum Haydeee (Video Tıkla)

''Av Mevsimi'' Fiminden bir sahne yürütmüşler yine korsancılar. :))
Ben, Karadeniz şivesini, konuşma ağzını çok severim. Şarkılarını da... Dinlerken, eminim Kazım Koyuncu gelecek aklınıza. Benim geldi. Nur içinde yatsın.
İşte size filmde Cem Yılmaz'ın insanları coşturarak söylediği Karadeniz Türküsü. İzleyin..



Hayde gidelum hayde
Dağa k’arayemişa
Elun nişanlisina
Ben nasil deyim hayde
Çiktum çami budadum
Endurdum yarisina
Boyle sevdami olur
Girsun yerun dibina
K’izilağaç fidani
Tepeden budanur mi
İnsan sevduği yardan
Bu k’adar utanur mi
Endum dere duzina
Aşlamayi aşladum
Sevdaluk eyi şeydur
Ben da yeni başladum

Kaptırmam sigaramı kimseye! Dağılın Leynnn!


''TAVUK MU YUMURTADAN,YUMURTA MI TAVUKTAN ÇIKTI'' Bilimadamları çözüme ulaştı.



Horoza sormuşlar bu soruyu. Horoz: ''Bana ne! Ben işime bakarım'' demiş:))




Bilimadamlarına göre yumurta tavuktan çıkmış. 
Yumurta kabuğunun sadece tavukların yumurtalıklarındaki proteinden yapılabilinir.  Böyle olunca da, bir yumurta ancak bir tavuğun içinden çıktığı sürece var olabiliyor. Yumurtanın içinde civciv oluşurken, yumurtanın sarısı ve etrafındaki koruycu sıvıyı barındırmada başlıca görev, sert kabuk tabakasına düşüyor.

11 Mayıs 2011 Çarşamba

İbrahim Tatlıses..Ben seni hiç sevmem amaaa... içim yine de cızzz etti..





Seni TV lerde ilk gördüğümde yıl 1974 tü. ''Ayağında Kundura.. yâr gelir dura dura..'' diye çığıra çığıra gelmiştin aramıza. Hoş da gelmiştin yani. Seni çok sevmiştim. 
Ben o zamanlarda 14'ümdeydim. Kürt mürt nedir bilmezdim. Nerden geldiğini, nasıl biri olduğunu da bilmezdim. Urfa neresi diye de bilmezdim. İlgilendirmezdi bile bunlar beni. Sen tanıttın bize Urfayı daaa.. kebabı da. Senin ismini hatırlayamadığımda,  ''Kıvırcık saçlı türkücü'' derdim senin için. 
Sonra bir de ''Ölürsem kabrime gelme istemem, istemeeeeeeeeeeem'' diye bağırdın durdun. Ardından ''Sabuhaaaaaaaaaa'' diye kırdın geçtin ortalığı. 
Birgün evde senin türkünü çığırırken, babamdan kafama bir şamar yemiştim. O seni sevmezdi. O zamanlar bir anlam veremezdim seni sevmemesine. Çok sevdiğim babama, seni sevmediği için çok kızıyordum. Olsun! Ben seni gizli gizli sever ve gizli gizli dinlerdim. Çünkü Almanya'dan gelme Walkman'im vardı benim. Babam ne dinlediğimi duyamazdı. :))) Annem pek aldırmazdı. Tanımazdı bile seni.


Bir mum..iki mum derkeeeeen.. bugünlere geldik seninle beraber. Ama nerelere geldik???? Ben beğenmedim yerimizi. Sen beğendin mi? Doldurduk mu badeleri, ha ninnaaaa?..


Şimdi seni hiç sevmiyorum kıvırcık saçlı adam!. Sen benim o yıllarda sevdiğim türkücü değildin artık. Biliyor musun?.. TV de seni gördüğümde artık kanal değiştiriyorum.


Seni şımarmış, şaşırmış biri olarak görüyorum çünkü. Sahte dobralığın da sıktı beni artık. Ben 1974-1980  modelini seviyorum senin. Aklımda da halâ o modelin var. Sen o zamanlar başkaydın..Ya da ben göremiyordum gerçek yüzünü..
Televizyonlardaki o sivri çıkışlarını arada gördüğümde.. ''Biri bu adamı silkelese ya!'' derdim kızarak.  Amaaaaaa.. bu şekilde olmasını istemezdim doğrusu. Yuhh yani!! Çüşşş!


Neden böyle oldu be kıvırcık saçlı adam? Neden değiştin? Ne gereği vardı bazı şeylerin? Kim bilir, belki de mecbur edildin bazı şeylere.. bilemeyiz..
İnan.. senin şu anda yanına koşturanların  içinde (Nikâhlı eşin ve çocuklarının dışında) gerçekten içi yanan 1 tek insan ya çıkaaaar, ya çıkmaz. Hepsi alış-veriş peşinde. Bunu sen benden çok daha iyi biliyorsun. Aralarında ''Oh olsun!'' deyip de, yüzüne ''Ah çok üzüldüm'' diyenler çooooook. Zeki adamsın ve bunların farkındasın. Farkında olduğunu da biliyorum.  


Ama birşeyi itiraf edeyim mi? Sana çok kızmama rağmen.. hastanedeki görüntülerini gördüğümde.. İÇİM CIZZZ ETTİ  YİNE DE!   Kimbilir, belki de Kundura'nın hatırına! Sadece bu kadarını söyleyebilirim. 


GEÇMİŞ OLSUN BE KIVIRCIK SAÇLI ADAM... ALLAH BETERİNDEN KORUSUN SENİ.. UMARIM
BUNU BİR İMTİHAN OLARAK  KABUL EDERSİN DE, BAZI ŞEYLERİ GÖZDEN GEÇİRİRSİN.
IVIR-ZIVIR ŞEYLER İÇİN DEĞMEEEEEEEEEEEEZ!
SEN KENDİNE VE AİLENE BAK. GERİSİNİ BOŞVEEEEEEEEER!


Reyhan Garip









Maide Suresi/51.Ayet:''Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar) İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez



Maide 51:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَىٰ أَوْلِيَاءَ ۘ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ ۚ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ

Diyanet Vakfı Tefsiri:
''Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar) İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez''

Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri:
''Ey iman edenler, yahudilerle hıristiyanları dost edinmeyin! Onlar, birbirlerinin dostlarıdırlar. İçinizden her kim onlara yardaklık ederse, muhakkak o da onlardandır. Allah ise zulmedenleri doğru yola çıkarmaz''

Yaşar Nuri Öztürk Tefsiri:
''Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları gönül dostları edinmeyin. Onlar birbirlerinin gönül dostlarıdır. Sizden kim onları gönül dostu edinirse o, onlardandır. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.''



Ben bu adamı çok seviyorum..

Hani.. ''Delikanlı Adam'' derler ya! Hani.. ''Yiğit'' derler.. Hani.. ''T.....'lı Adam'' derler..
Hani.. ''Gözü kara Adam'' derler ya!
Hani.. işte..  Yaa ben Usame Bin Ladin'i  çok seviyorum. Kesinlikle de böyle bir adamın ne öldüğüne, ne de öldürüldüğüne inanıyorum. ABD'nin komik yalanlarından biri bu. Neymiş... ''Kefenledik, denize attık''
Amerikaaaaaaaaa... Haydeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee....!!! Pehh! Başedemedin, imajın Dünya'ya karşı sarsıldı ve bu çok komik, çocukların dahi inanmayacağı yalanı uydurdun. Benim bir hocam vardı. ''Yalanın da bir doğrusu vardır'' derdi. :))) Ayrıca bu yalana senin halkın bile inanmadı:))) 
Bu adamdan 3-5 tane olacak, ve de Müslüman Ülkeleri bir araya gelecek.. işte o zaman sen bitiksin Amerika. 
Ama birgün olacak.. sen biteceksin Amerika!

10 Mayıs 2011 Salı

New York'taki ''Özgürlük Heykeli''nin Daha Önce Bizlere Ait Olduğunu Biliyor muydunuz?

Geçen yıla kadar ben de bilmiyordum. Osmanlı Tarihine meraklı ve bu konuda fazlaca araştırma yapan, bu yüzden de epey bir bilgi birikimine sahip olduğuna inandığım bir Avukat arkadaşım (M.D.) ile yaptığımız Osmanlıca sohbette ''New York'taki Özgürlük Anıtının Osmanlı zamanında bize ait olduğunu biliyor muydun?'' diye sorması ve akabinde hikâyeyi anlatması, öğrenmemi sağlamış oldu. 

Eve gelince de internette bunun araştırmasını yaparak, daha detaylı bilgiler edindim. Yabancı siteleri kendimce, lisanımın yettiğince irdeledim. Nedense tarihlerinde, bu konuda bizden hiç mi hiiiiç bahsetmiyorlar:)) Ama kişisel bloglarında olsun, kişisel sitelerinde olsun, amerikalı vatandaşlar hiç çekinmeden ''tarihimiz yalan'' diyerek bu konudan cüretle bahsetmişler. Bravo diyorum onlara ve hikâyeye başlıyorum.
Gerek arkadaşımdan, gerekse sitelerden edindiğim bilgileri özetçe sizlere aktarmaya çalışayım.
Olay, Sultan Abdülmecit Han'ın vefatından  önce başlıyor.
Osmanlı Devletinin vilayeti olan Mısır'ın Valisi Said Paşa, Kızıldeniz ve Akdeniz'i birbirine bağlayan ve içinde heykelin de bulunduğu Süveyş Kanalı projesini hazırlatıyor ve Sultan Abdülmecit Han'ın onayına sunuyor. Ama tastik her nedense gecikiyor.
Gecikiyor, çünkü bu proje, 
Fransa ve İngiltere'nin hiç işine gelmiyor. Çünkü Osmanlı Devleti bu projeyle daha da güçlenecekti. Bu sebeple de Sultan Abdülmecit Han'a bu Projeyi onaylamaması için bastırıyor da bastırıyor. Abdülmecit Han, işini yıllarca süründürüyor. Tasdiklemeden de vefat ediyor.
Buyur burdan yak! Neyse ki Said Paşa, İngilizlerin ve Fransızların bu oyununun farkındalığı ile onay gelmese bile, Projenin yapımına başlıyor  bile.:))
Tahta geçen Sultan Abdülaziz Han, yapımı süren bu Projeyi tereddütsüzce onaylıyor ve bu iş için de parayı bastırıyor.:) İngilizlerin ve Fransızların baskılarına aldırmıyor . Üstüne üstlük, bizzat kendisi de bu iş için paralar harcıyordu. Heeyyyt be aslanım!


Geliyor sıra heykele..




Heykel, Mısır'ı ve Osmanlı Devletini temsil edecekti. Mısır'ı temsilen firavunlar döneminin kıyafeti ile elinde bir meşale olan dev bir kadın ve kadının yüzü, batıya dönük olacaktı. Meşaledeki ışığın, uygarlığın doğudan yükselip batıyı aydınlattığını simgelemesini istiyordu. Kadının başındaki 7 sivrili taç, 7 iklimin padişahı olan OSMANLI SULTANI'nı temsil eden, 7 kıta ve 7 denizi simgelemeliydi.
Bu heykel, Asya'nın Işığı olacaktı arkadaş! İşte bu kadar!
Aksilik bu ya! İsmail Paşa, heykel konusunda koyuyor tavrını. 
Çünkü bu heykel Müslüman Mısır halkı tarafından hoş karşılanmayacaktır. 
Heykelin  Mısır'a gelmesini durduruyor. (PUTÇULUK meselesi bakımından) Üstelik Abdülaziz Han, çok heves ettiği bu heykele bizzat paralar ödemişken.
Şimdi burada hemen şöyle dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü ben de böyle düşünmüştüm. ''İsmail Paşa'ya da n'oluyor? Mısır bizim! Üstelik te bunu Padişahımız çok isterken, İsmail Paşa' ya kelle vermek düşer bu durumda!..''  Diyoruz da.. Durumlar, bizim bildiğimiz gibi değilmiş işte:)) Mısır, Osmanlı Devletinin bir eyaletiymiş ama, Dış İşleri Osmanlı'ya, İç işleri de Mısır'a aitmiş.
Burada bize ne yapmak düşer? :)))  Susup, karara uymak düşer. Öyle de olmuş zaten..:) 
Böylelikle heykelimiz, Fransa'da kalır ve depoda, kaderine.  
O dönemlerde Fransa ile Amerika arasında büyük bir dostluk oluşmuş, bu dostluğu da pekiştirmek istemişler. Fransa Amerika'ya nasıl bir jest, nasıl bir yalakalık yapacağını düşünürken, akıllarına Amerika'nın gözüne sokacak dev bir heykel hediye etmek geliyor ve Heykeltraş Bartholdi'ye siparişlerini veriyorlar.
Heykel hukuku temsil etmeliydi, Dünyaya ışık tutmalıydı.. 




Heykeltraş Barkholdi bu işe çok sevinmişti. Çünkü deposunda zaten hazır bir heykel vardı. Bir-iki değişiklik yaparak heykeli onlara sunacaktı. Pek fazla emek vermeyecek, kendisine pek fazla maliyeti de olmayacaktı. Fransa'daki Eyfel kulesini yapan ve de bu kuleye adını veren Gustav Eiffel ile beraber kolları sıvadılar. 


Gereken değişiklikleri ..
..ve gereken düzeltmeleri,  yaptılar.




Dünya'ya ışık tutması işi kolaydı. Çünkü heykelin elinde zaten bir meşale vardı. Bu iş onları fazla yormayacaktı.
Heykelin yüzünü  Philips Dikiş Makinelerinin dul eşinin kendilerine modellik ettiği yüzü kullandılar. 


Eline de hukuku temsilen bir kitap tutuşturdular.. 




Bir-iki değişikliklerle heykel  istenilen duruma gelmişti.


Ve.. heykeli Amerikaya sundular.



Hani Amerikan filmlerinin başlangıcında sıkça gördüğümüz heykel var ya,
işte o heykelin açılışı, kaidenin yapımından sonra 25 Ekim 1886 tarihinde büyük bir görkemle yapıldı.



Heykelimizi tepe tepe kullan Amerika.    Hoş.. Zaten  öyle yapıyorsun ya!  Yine  başkalarının sırtından geçindin.Yine hazıra kondun!  Buna alışıksın zaten.         
BÜYÜKLÜK BİZDE KALSIN..


Reyhan Garip